Bitcoin Nedir, Nasıl Çalışır?

Bitcoin Nedir?

Bitcoin’i kabaca tanımlamak gerekirse, Vikipedi tanımından faydalanabiliriz:

Bitcoin (sembolü: ฿, kısaltma: BTC) herhangi bir merkez bankası, resmi kuruluş, vs. ile ilişiği olmayan elektronik bir para birimidir. Bitcoin ağı 3 Ocak 2009’da hayata geçti. Maksimum bitcoin sayısı 21 milyonla sınırlıdır.

Bu yazıda, Bitcoin sisteminin nasıl çalıştığını ve ne gibi riskler içerdiğini mümkün olan en basit dille ifade edeceğiz.

 

Geçmişi

Bitcoin'in AmblemiBitcoin 2008 yılında, Satoshi Nakamoto tarafından yazılan manifesto ile duyurulan, 2009 yılının başında da işlevsel hale gelen, ilk sanal para birimi 1 ve protokolün ismidir. Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto’nun kimliği ile ilgili pek bilgi bulunmamakla birlikte, sistemi tasarlayan kişi ya da kişilerin kullandığı takma bir isim olduğu tahmin edilmektedir.

Bitcoin, ilk yılın sonuna kadar maddi anlamda değer kazanamazken, Mayıs 2010 gibi 1 bitcoin 0.01 dolar civarinda bir değere erişmişti. 2010 Yılı başında 13 dolar değerinde olan bitcoin, bu makalenin yazıldığı tarih itibariyle 1000 dolar civarından alımı ve satımı yapılmaktadır.

Satoshi Nakamoto tarafından yazılan 8 sayfalık makale, gün itibariyle 10 milyar dolarlık bir ekonominin oluşmasına sebep oldu. Makaleyi bugün okuyunca oldukça etkileniyorsunuz zira 2008 yılında yazılan bir metin, Bitcoin sisteminin bugününde yaşanan problemlere ışık tutuyor. Kabaca sistemin bütün parçalarıyla nasıl çalışacağı, sistemdeki güvenlik, anonimlik endişelerinin ayrıntılı analizleri ve ileride karşılaşması muhtemel ölçeklenebilirlik problemleri için de çözümler gösterildiğini görüyoruz.

 

Bitcoin Nasıl Çalışır?

Sanal para birimi denince, akla ilk olarak bunun kullandığımız fiziksel paradan ne farkı olduğu, nasıl avantajlar sağladığı ve neden kullanıldığı gibi sorular gelmektedir. Bitcoin’in bankalar tarafından regüle edilen fiziksel ve resmi paraya ve para sistemine göre bir çok avantajı (ve aynı zamanda dezavantajı) vardır ve bunlara bu başlıkta değineceğiz. Ama öncelikli olarak, bu avantajların doğmasına sebep olan felsefi alt yapıdan biraz bahsetmek gerekir.

Bitcoin herhangi bir merkez tarafından kontrol altında tutulmayan, yönetilmeyen ve regüle edilmeyen dağıtık bir sistemdir.

Para sisteminin çalışması için bir kaç aktöre gerek duyulur.

 

Darphane

Paranın kontrolü devlete ait olduğu için, para basma işlemi de devlete ait bir kurum tarafından yapılır ve çeşitli şekillerde piyasaya sürülür. Parayı kontrol edebilme gücü tek bir merkezdedir. Sistem tasarımı gereği, merkezi otoriyete paranın kontrolünü ve parayı yönetme gücünü vermektedir.

Bu güç, elinde bulunduranlar tarafından suistimal edilmeye müsaittir. Bu noktadaki suistimalin faturası ise parayı elinde bulunduran bütün şahıslara yansıyacaktır.

 

Peki Bitcoin sisteminde para nasıl basılıyor?

Bitcoin bu sorunu, para basma gücünü merkezi bir yerde toplamak yerine dağıtmakla, yani her isteyenin para basma sürecine dahil olabileceği desantralize/dağıtık bir yapı ile çözüyor.

Çok kabaca anlatmak gerekirse, çözülmesi gereken bir kriptolojik bilmece var. Bilmeceyi çözmesi için bilgisayarınıza ‘madenci (mining)’ yazılımı yüklüyorsunuz. Program bilgisayarın bütün işlem gücünü bu bilmecenin çözümünü aramaya ayırıyor ve çözümü bulunca diğer madencilere bulduğunuz çözümü ilan ediyorsunuz. Dünyadaki bütün bitcoin madencileri aynı bilmeceyi çözmeye çalışıyor ve bilmecenin çözümü sonrasında bir ödül mevcut.

Her çözdüğünüz bilmece için 25 bitcoin ödül olarak veriliyor. Bilmecenin çözümünün tek yolu bütün olasılıkların üzerinden giderek deneme yanılma yaparak ilerlemek ve bu da tamamen işlem gücünüz ile doğru orantılı şekilde hızlandırabileceğiniz bir işlem. Ek olarak ortalama 4 yılda (210000 bilmecede) bir ödülün miktarı da yarıya düşüyor.

Her bilmecinin çözümü, aslında muhasebe defterine (ledger) eklenecek yeni bir kütük (block) anlamına geliyor. Muhasebe defteri, bütün para transferi işlemlerinin tutulduğu, herkesin erişebildiği defterin ismi. Bundan ileride daha fazla bahsedeceğiz.

Sistem bilmecelerin zorluğunu her 2016 bilmecenin çözümünden sonra ortalama saatte 6 bilmece çözülecek şekilde düzenliyor. Ek olarak Bitcoin sistemine göre, maksimum basılabilecek bitcoin sayısı 21 milyon. Dolayısıyla bilmeceler madencilerin işlem gücü arttıkça, yarışa ya da yeni madenciler eklendikçe zorlaşıyor ve bir zaman sonra bitcoin üretimi tamamen bitecek.

Bilmecelerin zorluğu yıllar geçtikçe çok arttığından ve yarışa çok fazla madenci eklendiği için tek başınıza bilmeceleri çözmeye çalıştığınızda eğer işlem gücünüz çok yüksek değilse hiçbir bilmeceyi çözememe ihtimaliniz ve neticesinde hiçbir bitcoin basamama ihtimaliniz son derece yüksek. Bu durumda da madenci havuzları yardımımıza yetişiyor. Madenci havuzu (mining pool) dediğimiz hadise, madencilerin bir araya gelerek bilmeceyi beraber çözmeleri ve ödülü de aynı oranda paylaşmalarıdır. Havuzun toplam işlem gücü, madencilerin toplam işlem gücüne eşit olacağından, bir elin nesi var iki elin sesi var misali bilmece çözmek daha mümkün hale gelecektir.

 

Bilmece bildirmece el üstünde kaydırmaca

Bitcoin basılabilmesi için, herkesin çözmeye çalıştığı bilmecelerden bahsetmiştik. Peki nedir bu bilmeceler.

Bilmece dediğimiz hadise, muhasebe defterine (ledger) eklenecek yeni bir kütük (block) bulunması işlemidir. Kütük, gerçekleştirilmeyi bekleyen bütün para transfer işlemlerini ve bir adet nonce değeri içerir.  Öyle bir nonce değeri bulunmalı ki, o nonce değeri kütüğe eklendikten sonra SHA-256 algoritması ile alınan kriptografik özet, Bitcoin ağının o anki zorluk derecesinden (difficulty) daha küçük bir değer çıksın.

Bütün madenciler, doğru nonce değerini bulabilmek için, bütün muhtemel değerleri, 1’den başlayıp sonsuza kadar arttırarak, bir bir deniyorlar. Doğru nonce değerini bulan madenci, Bitcoin ödülünü kazanmış oluyor.

Bitcoin protokolü, zorluk derecesini saatte 6 kütük (block) bulunacak şekilde, her 2016 kütükte bir tekrar hesaplanıyor. Yani örnek vermek gerekirse şu an için zorluk derecesi (difficulty) 10 olsun. Eğer geçmiş 2016 kütük boyunca, ortalama saatte 12 tane kütük keşfedildiyse, yeni zorluk derecesi 20 olarak ayarlanıyor.

333 mh/sn hızında çalışan ASIC madenciler

Tanesi 333 mh/sn hızında çalışan ASIC madenciler

Bitcoin üretimi durduğunda ise, madenciler bu sefer transfer ücretlerini kazanmak için, yeni kütüğü bulmaya çalışacaklar.

İlk zamanlar ağın zorluk derecesi (difficulty) fazla olmadığından ötürü, CPU ve GPU’lar ile madencilik yapmak mümkündü. Lakin algoritma olarak SHA-256’nın seçildiğini söylemiştik. Bu algoritma aritmetik işlemlere dayalı, çok fazla hafıza gereksinimi olmayan türden. Bundan ötürü ASIC (Application-specific integrated circuit) madencisi dediğimiz, SHA-256 algoritmasını çok hızlı şekilde hesaplayan, özel olarak geliştirilmiş cihazlar piyasaya sürüldü. Bunlar sadece işlem gücü gerektiren bu algoritmaya göre özelleşmiş oldukları için CPU ya da GPU’lara göre çok daha hızlı şekilde hesaplama yapabiliyorlar. 2

Örneğin bir başka sanal para birimi olan Litecoin kriptografik özet için scrypt algoritmasini kullanıyor ve bu algoritma ciddi oranda hafıza gereksinimi duyduğu için hesaplama performansı olarak GPU’ları alt edecek donanımlar üretmek, Bitcoin ASIC madencilerine göre maaliyet açısından pek karlı değil, en azından şu an için.

 

Banka

Bankalar, para sahibi insanlar ya da tüzel kişilikler için cüzdan servisidir. 3 Parayı saklamak ve işlem yapmak bir çok durumda pratik olmadığı için, bankalar hayatlarımıza girmiştir. Bizim paramızı muhafaza eder ve bir yere transfer etmek istiyorsak bizim adımıza bu transferi gerçekleştirir.

Bankacılık teknolojisinin bazı problemleri şunlardır:

  • Para transferi genellikle ucuz değildir. Özellikle uluslararası para transferleri ciddi manada masraflıdır.

  • Para transferi genellikle yavaştır.

  • Ülkeler arası bankacılık ve para transfer sistemlerinde standartlaşma bulunmamaktadır. Bundan ötürü X ülkesindeki bir bankadan Y ülkesinde başka bir bankaya para göndermek isterseniz paranızın kaç farklı sistemden geçerek hedefe ulaşacağı, bu sistemlerde ne gibi sorunlar olacağı, ne kadar vakit alacağı vs. bilinmezler olarak karşımıza çıkar.

  • Para transferi anonim değildir.

Para transferi konusundaki bu verimsizlikleri çözmek için Western Union, MoneyGram ve Paypal gibi firmalar kuruldu ve nihayetinde dev haline geldiler.

Bankaların işlevsel anlamdaki problemleri dışında, asıl itibariyle bağlı bulundukları ülkelerin resmi şirketleri oldukları için darphane konusunda bahsedilen gücün suistimalinden etkilenmekten kurtulamazlar. Örneğin hukukun doğru işlemediği bir ülkede siyasi iktidarın hedefi olduysanız, bankalardaki tüm birikiminize doğrudan el konulabilir. Ek olarak, bankalar sizin istediğiniz işlemi gerçekleştirmeyi reddedebilir. Bu konunun en güzel örneği WikiLeaks’in başına gelen olaydır. 2010 Yılı Aralık ayı içerisinde bütün banka ve diğer mali kurumlar WikiLeaks’in hesaplarını durdurdu ve bağış kabul etmesini engelledi.

Peki Bitcoin sisteminde para saklama ve transfer işlemleri, nasıl ve mevcut sisteme oranla ne gibi avantajlar sunuyor?

Bitcoinler, kişilerin oluşturdukları sanal cüzdanlarda tutulur. Bir cüzdandan, diğerine, mesafe farketmeksizin -dünyanın bir ucundan diğer ucuna- dakikalar içerisinde, hemen hemen hiçbir işlem ücreti ödemeden transfer edilebilir.

Bitcoin para transferleri için açık anahtarlı şifreleme ve dijital imza teknolojilerini kullanır. Açık anahtarlı şifrelemede her bireyin bir adet gizli anahtarı bir adet de açık anahtarı vardır. Gizli anahtar kişinin sadece kendisi tarafından bilinirken açık anahtar ise herkese duyrulur.

Bitcoin cüzdanı bu açık ve gizli anahtarı tutan bir dosyadır. Para transferini adım adım açıklamak gerekirse:

  1. Ahmet isimli kişi, Ali’ye kendi bitcoin adresini gönderir.

  2. Ali, yollamak istediği bitcoin miktarı ve Ahmet’in Bitcoin adresi ile yeni bir transfer işlemi oluşturur.

  3. Ali transfer işlemini kendi özel anahtarı ile imzalar ve işlemi bütün Bitcoin ağına ilan eder.

  4. İşlem Bitcoin ağındaki bütün katılımcılara ulaştıktan sonra, katılımcılar işlemin gerçekten Ali tarafından yapıldığını Ali’nin açık anahtarı ile doğrularlar.

  5. İşlem, bilmecenin çözülmesi ile birlikte muhasebe defteri’ne (ledger) eklenen yeni kayıda dahil edilir ve transfer tamamlanmış olur. 4

     

Muhasebe Defteri (Ledger)

Bitcoin sisteminde, bütün para transferler – hangi adresten hangi adrese, ne zaman, ne kadar para gittigi bilgisi – herkese açık tek bir muhasebe defterinde (ledger) toplanır. Bu şekilde hangi hesapta ne kadar para olduğunun bilgisi tutulur ve aynı paranın birden fazla kere harcanmasının (double spending) önüne geçilir.

 

Anonimlik ve Eleştirisi

Bitcoin sisteminde bütün transferler ortak bir muhasebe defterinde toplandığı ve transferler tüm dünyaya duyurulmak vasıtasıyla yapıldığı için, herkes hangi adresten hangi adrese ne kadar bitcoin yollandığını bilmektedir. Lakin bitcoin adresi dediğimiz şey 27-34 karakter uzunluğunda tamamen rastgele bir metindir.

Bitcoin adresinizi kimliğinize bağlayacak bir bilgiyi bir yerlerde paylaşmadığınız taktirde, anonimliğinizi koruyabilirsiniz. Lakin bu işlem göründüğünden biraz zor olabilir, zira bütün hareketler takip edilebilir olduğu için anonim bir hesaba yapılacak ilk yüklemenin kaynağı da geriye doğru incelenerek kolaylıkla belirlenebilir. Söz konusu kaynak da bitcoin’leri bilmece çözerek (mining) değil de bir yerlerden satın alarak sahip olduysa, söz konusu alım satımın yapıldığı web sitesinde bunun kayıtları tutuluyor olacaktır.

Bir Örnek
TV Şovundan bir görüntü

TV Şovundan bir görüntü

Bunun enteresan bir örneğini geçen gün gördük. Bir TV şovunda, bir öğrenci yanda görülen kendi Bitcoin adresinin QR kodunu içeren bir pankart ile görüldü.

Reddit’teki bir arkadaş, bu TV görüntüsünden QR kodunu ayıkladı ve bunu bilgisayara tarattıktan sonra ait olduğu Bitcoin adresini –1HiMoMgBaAikFHgAt3M4YJtetp4HrnsiXu – tespit etti. Bu aşamadan sonra, Blockchain.info web sitesinden, bu cüzdanda ne kadar bitcoin tutulduğunu, hangi adreslerden ne kadar bitcoin transfer edildiğini kolaylıkla görebiliriz:

https://blockchain.info/address/1HiMoMgBaAikFHgAt3M4YJtetp4HrnsiXu

Bitcoin cüzdanı ile ilgili bilgiler

Bitcoin cüzdanı ile ilgili bilgiler

Bu cüzdanın şu anki bakiyesi 23 bitcoin civarında ve 100 tane transfer yapılmış. Transferleri teker teker incelediğimizde görüyoruz ki, bu transferlerin hepsi 30 Kasım’dan itibaren yapılmış. Ayrıca her bir transferin kimden (hangi bitcoin adresinden) geldiği ve miktar bilgisi de mevcut.

 

Karıştırma (Mixing) / Çamaşırhane (Laundry) Servisleri

Geriye doğru takibi zorlaştırmak için, bitcoin’leri Bitcoin karıştırma (ya da çamaşırhane (laundry)) sistemleri kullanılabilir. Bitcoin karıştırma sisteminin çalışma prensibi kabaca şu şekildedir. Bitcoin’lerinizi servisin bitcoin adresine yollarsınız, aynı cüzdanda çok sayıda kişinin yolladığı bitcoinler karışır ve sonrasında daha önce kullanılmamış başka bir bitcoin adresine bitcoinlerinizi transfer edersiniz. Bu sayede geriye doğru analiz yapılacak olursa, aynı cüzdana çok farklı sayıda bitcoin adresinden transfer yapıldığı için, hangisi adresin sizinki olduğunu tespit etmek çok daha zorlaşacaktır.

Bu sistemin verimli çalışması için, Bitcoin karıştırma servisinin yoğun şekilde kullanılıyor olması lazım ki, şu anda pek yoğun şekilde kullanılan – en azından benim bildiğim – bir servis yok. Ek olarak servisin bitcoinlerinizi geri iade etmemesi riski de söz konusu.

 

Zerocoin

Bitcoin transferleri ve anonimlikten bahsetmişken Zerocoin‘den bahsetmemek olmaz. Zerocoin çok kabaca bahsetmek gerekirse, dağıtık bir karıştırma (laundry) protokolü. Muhasebe defteri (ledger) içerisinde yaşayacak bir başka para birimi gibi tasarlandı.

Henüz Bitcoin protokolüne eklenmiş bir özellik değil ve anladığım kadarıyla eklenmesi çok basit de değil. Eklenmesi için çok titiz, dikkatli bir mühendislik çalışması gerekiyor. Ayrıca potansiyel performans ve ölçeklenebilir problemleri içerdiği için şu an itibariyle çok sıcak bakılan bir şey değil.

Özetle Tor sistemi üzerinden internete çıkmak şartıyla, bilmece çözerek bitcoin elde etmek ya da gidip nakit para ile tanımadığınız birinden, nakit para karşılığı bitcoin almak dışında çok sağlam bir anonimlik yolu şu an itibariyle gözükmüyor.

 

Yasadışı Aktiviteler

Bitcoin öyle ya da böyle bir para birimi ve tıpkı nakit para gibi hem hayırlı hem de hayırsız işler için kullanılabilir.

Örneği uyuşturucudan verecek olursak, uyuşturu satın alacak birisinin, uyuşturu satıcısına bankadan havale yapması anonimlik ve geriye yönelik takip imkani vermesi adına pek akıl karı bir işlem olmadığından,  bu tip işlerde nakit paranın daha çok kullanılıyor oluşu herhalde çok tartışma götürmez bir gerçek. Bitcoin’in durumu da aynı sebepten ötürü, yasadışı faaliyetlerde kullanılmaya müsait.

Bitcoin’in masaya koyduğu şey, uyuşturucu satıcısını bulup nakit ile ödemek yerine, saniyesinde internette bir black market’te bulup ödemesini çok pratik şekilde yapabilmek ve geriye doğru takibin banka havalesini takip etmekten daha zor olması, ek olarak uyuşturucu satıcısının yakalanması durumunda, bu işten kazandığı paraya devletin kolayca el koyamaması.

Bitcoin sistemini kabaca ortaya koyduktan sonra güvenlik risklerinden bahsedebiliriz.

 

Güvenlik Riskleri

Bitcoin sistemi avantajlarını şimdiye kadar konuştuk. Bu bölümde, Bitcoin sistemini tehdit eden ve bir gün tamamen çökmesine sebep olabilecek faktörlerden bahseceğiz.

 

Sistemin Güvenliği

Bitcoin sistemi hala manifestoda ilan edilen tasarımı ile çalışmaktadır. Geride kalan 5 yıl içerisinde Bitcoin sisteminde, tasarımsal ya da yapısal bir güvenlik açığı bulunamamıştır. Yani sistemin teknolojik olarak gerçekten çok güzel tasarlandığını kabul etmek zorundayız. Bu konuda ünlü güvenlik uzmanı Dan Kaminsky’den alıntı yapmak gerekirse:

Normal code looks like it might be OK up front, but when you scratch the surface, it’s actually really bad. Bitcoin looks really bad up front, when you scratch the surface, it’s actually surprisingly good.

Bununla birlikte tasarım implemente edilirken yapılan hatalar sonucu bir çok güvenlik açığına rastlansa da (bilinen) ciddi manada exploit edilen bir güvenlik açığı olmadı. Güvenlik açıklarının tespiti durumunda ise acil şekilde yapılan bilgilendirmeler ile güvenlik saldırılarının önüne geçilmeye çalışıyor, örneğin Bitcoin alım satımı yapan siteler işlemlerini durduruyor, Bitcoin madencileri duruyor ve güvenlik açığı giderildikten sonra Bitcoin yazılımının yeni sürümüyle ve gerekirse muhasebe defterine (ledger) yanlış kütükler eklendiyse onlar düzeltilerek hayat devam ediyor.

 

İlk Madenciler ve Spekülasyon

Bitcoin ilk olarak duyurulduğunda, bilmecelerin zorluk faktörü çok düşük olduğu için çok zayıf işlem gücü ile bile çok ciddi miktarda Bitcoin üretmek mümkündü. İlk 2 milyon bitcoin’in bizzat Satoshi Nakamoto tarafından basıldığı ve bu işe ilk zamanlarında girenlerin Bitcoin cüzdanlarında çok ciddi miktarda bitcoin tutuyor olabilecekleri de dedikoduların arasında. Dedikoduları bir kenara bırakıp elimizdeki gerçeklere yönelirsek, en çok bitcoin’i tutan 500 Bitcoin adresi bütün bitcoin’lerin %35’ine sahip durumda. Farklı bitcoin adresleri de aynı kişiye ait olabileceği için, bir kişinin kontrolü altında maksimum ne kadar bitcoin olduğunu da bilemiyoruz.

Piyasaya bir anda sürülecek belki 100 bin, belki de 1 milyon kadar bitcoin, bitcoin’in değerini oldukça düşürebilir. Ama mantıken, her yıl 20 bin bitcoin’i ortalaması yüksek bir fiyattan satıp keyfinize bakmak varken, bir anda yapacağınız çok daha az paraya kazanç için tüm stoğunuzu feda etmeniz çok da mantıklı bir hareket değil. Yani manasız bir aç gözlülük (uzun zamanda 10x para yapmak yerine kısa zamanda 1.5x para yapmak gibi) dışında bunun için çok fazla bir sebep yok.

Ek olarak aynı şeyi spekülasyon ve al-sat yaparak, katılımcıları paniğe sevk ederek hükümetler ya da elinde yeterince parası olan herkes yapabilir, ama sanırım bu sadece Bitcoin için değil piyasada alım satımı yapılan hemen her şey için geçerli.

 

Çoğunluğun Dediği ya da %50 Hadisesi

Daha önce muhasebe defterinden (ledger) bahsetmiştik. Bitcoin madencileri (ya da madenci havuzu sahipleri) yeni bir bilmece çözdüklerinde muhasebe defterine (ledger) yeni bir kütük (block) ekleyebilirler ve bu kütükte kendilerine ulaşan yeni işlemleri, para transferlerini dahil edebilirler. Ama bu tamamen kendi isteklerine bağlı bir konu ve eğer istemezlerse, muhasebe defterine bir para transfer işlemini eklemeyebilir ve reddedebilirler.

Dolayısıyla bir güç, bitcoin madencilerinin %50’sinden fazlasını kontrol ediyorsa ekonomiyi yönetme (para transfer işlemini reddetme) gücüne sahip olacaktır. Şu anki madenci havuzlarının dağılımına bakmak gerekirse, zaten hali hazırda BTC Guild ve GHash.IO isimli havuzların, madencilerin %50’sinden fazlasını kontrol ettiğini görüyoruz.

Görüldüğü üzere, para sistemini dağıtıklaştırmaya çalışan bir sistem, yine tasarımı gereği başka merkezi otoriteler oluşmasına sebep olabilir. Uzun vadede para transferi işlemi sayısının çok daha fazla artmasıyla birlikte nasıl daha da tekelleşebilecek bir yapısı olacağını Ölçeklenebilirlik başlığında inceleyeceğiz.

Yalnız dikkat çekilmesi gereken konu sanırım şu, bir güç ağ üzerindeki madencilerin %50’sinden fazlasını kontrol etse dahi başkalarının gizli anahtarlarını bilmediğinden, başkalarının cüzdanlarından para çalamaz, sadece belli bitcoin adreslerinin yapmaya çalıştıkları transferleri engelleyebilir ki bu da ağın %50’sini yönetmek için harcadığınız masrafa, başka bir motivasyonunuz yoksa, pek değmez gibi.

Bu çoğunluğu kontrol eden güç, teorik olarak aynı Bitcoin parasını geri alıp, tekrar(double spend) harcamaya çalışabilir. Ama bu konu detaylı incelenirse bunun pratikte gerçekleşme şansının pek de olmadığı görülebilir. Sebeplere kısaca değinmek gerekirse:

  • Her şeyden önce bunu yapacak kadar işlem gücü olduktan sonra, o işlem gücünü Bitcoin basmaya harcamak daha mantıklı. İşlem gücünün %50’sine sahipseniz, saatte üretilen ortalama 6 kaydın (blok) 3 tanesini siz yakalayacaksınız demektir. Bu da saatte şu anki kurdan 75 * 1000 = 75000 dolar demek. Dolayısıyla bu kadar büyük bir işlem gücünü yöneten erkin böyle bir niyeti olması için, yasal yollarla kazanabileceği paranın daha fazlasını çalabilmesi gerekir ki, böyle bir işe kalkışşın.

  • Harcanan bitcoinleri geri alabilmek için işlem gücüne bağlı olarak, genelde çok fazla süresi olmaz (genelde 1 günden daha az süresi olacak). Bu da sorunun hızlıca anlaşılması ve harekete geçilmesi adına avantaj.

  • Bu hilenin yapıldığı anlaşılınca, Bitcoin’lerini haksız şekilde geri alan güç ciddi anlamda reputasyon kaybına uğrar ve muhtemelen başka kimse aynı şahıstan Bitcoin satın almak istemez, cüzdan mimlenir vs.

  • Eğer bitcoin’lerin karşılığında yapılan ödeme nakit olarak yapılmadıysa -ki miktarın fazla olduğunu düşünürsek pek de pratik olmayacaktır- kayba uğrayan taraf ödemenin iptali için işlemin yapıldığı bankaya başvurabilir, hukuki süre başlatabilir vs.

  • Yüklü miktarda bitcoin satın alacak kişi, muhtemelen bu risklerin farkında olup, güvendiği yerden, ek önlemlerle birlikte satın alma işlemini gerçekleştirir.

 

Teknik Limitler

Bitcoin sisteminin en tartışmalı taraflarından birisi de ölçeklenebilirlik konusu. Bitcoin sistemi şu anda diğer tekel sistemler kadar yoğun olmadığından işlemlerde bir sorun yaşanmıyor. Bu yazının yazıldığı tarih için istatistikleri kontrol edersek, son 24 saatte 62.742 transfer gerçekleşmiş ve saniye başına düşen işlem sayısı da 0.8 tane. Şu an itibariyle Bitcoin sisteminin sağladığı maksimum hız, saniyede 7 işlem.

Diğer sistemlerden örnek vermek gerekirse, VISA’da saniyede ortalama 2000 tane işlem gerçekleşiyor.

Bitcoin VISA gibi bir sisteme doğrudan alternatif olabilir mi, ya da onun kadar yoğun şeklide kullanılır mı bunları bilmiyoruz. Lakin o hızlarda işlem yapabilmek için Bitcoin protokolünün çeşitli iyileştirmelere ihtiyaç duyduğu açık ve bu konuda muhtemelen ileride implemente edilebilecek bir çok şey hali hazırda konuşuluyor.

Eğer ölçenelebilirlik sorunları giderilmez ise, bitcoin işlemlerini gerçekleştirebilmek için süper bilgisayarlar ve çok büyük hard disk dizileri kullanılmak zorunda kalacak ve günün sonunda bu süper bilgisayarları kontrol eden güçler, %50 kuralından ötürü, sistemde birer otorite halini alacaklar.

Bunun dışında diğer bir sorun da Bitcoin protokolünde kullanan kripto teknolojilerinde (kriptografik özet için SHA-256 ve dijital imzalar için Eliptik Egri Dijital İmza Algoritması) güvenlik zafiyetleri tespit edilmesi ile oluşabilir. Ama böyle bir şey söz konusu olursa, Bitcoin yazılımı daha güvenli teknolojiler kullanılmak üzere güncelleştirilir ve çoğunluğu tutan Bitcoin madenci havuzları bu yazılımları kullanmaya başladığı anda (ki genelde minimum sürede geçiş yapılacaktır) sorun ortadan kalkar. 5

Bu teknik limitasyonlar iyileştirildikten sonra, yeni yazılıma geçiş sürecinde kimi aksaklıklar ve maddi hasar oluşabilir, ama daha önce yazılımdaki programatik bir hatadan ötürü birden fazla muhasebe defteri (ledger) oluştu ve hızlı bir güncelleme ile bu sorun bile çok büyük bela olmadan atladıldığına göre, bu gibi şeyler, geniş zamanda doğru planlama ile minimum hasarla geçiştirililebilir, çok büyük yanlışlar yapılmazsa.

 

Geri Dönüşün Olmaması

Kredi kartınız ile açık arttırma sitesinden 2. el bir bilgisayar aldınız, ama ilanda bahsedildiği gibi değil ve iade etmek istiyorsunuz. Karşı taraf iadeyi kabul etmese bile açık arttırma sitesine ya da bankaya başvurup ödemenizi geri alabilirsiniz. Aynı durum kredi kartınızın çalınması için de geçerli, yapmadığınız harcama için çok geç kalmadan başvuru yaparsanız, ödemeyi yaptığınız gibi geri alabilirsiniz.

Bitcoin sisteminde parayı kontrol etme gücüne kimse sahip olmadığı için, paranıza bir şey olursa başvurabileceğiniz bir mercii ya da yapılabilecek herhangi bir şey de yok. Yani Bitcoin ile birisinden bir şey satın alırken dolandırılma ihtimaliniz çok yüksek, zira siz ödemeyi yaptıktan sonra karşı taraftan o parayı geri alma ihtimaliniz ya da şikayet edebileceğiniz bir yer yok. En iyi ihtimalle gidip dava edebilirsiniz ki bu da bir çok sebepten ötürü hem pratik değil hem de sonuç vermesi oldukça zor.

Ek olarak gizli anahtarınızı kaybederseniz, çaldırırsanız 6, Bitcoin cüzdanınızı tuttuğunuz servis saldırganlar tarafından ele geçirilirse tüm paranız gitti demektir. Bundan ötürü Bitcon cüzdanı servisleri saldırganlar için oldukça çekici hedef ve hemen her hafta milyonlarca dolar değerinde Bitcoin çalındığını duyuyoruz. Bitcoin devlet nezdinde para olarak tanınmadığı için, Bitcoin servisleri veren websiteleri herhangi bir şekilde sorumlu tutulamazlar ve denetime tabi değiller. Bankacılık alanında bile 10 yil öncesine kadar ülkemizde ne gibi skandallar olduğunu hatırlayanlar, konu Bitcoin’e gelince, para ile uğraşan denetimsiz bir ekonomide ne gibi kirlenmeler olacağını tahmin edebilir.

Tabii ki cebinizdeki kağıttan para da, hatta bankadaki paranız da (hortum), vatandaşı olduğunuz devletin bütçesinden para da çalınabilir (ve vergi olarak size yansıdığı için sizin paranız çalınmış demektir). Ama genelde bu boyutta paramızın çalınmasına alışık olduğumuzdan mıdır nedir, bitcoin’lerimizin çalınması kadar ürkütücü gelmiyor.

 

Son

Soru, öneri ya da görüşlerinizi yorum olarak yazabilirsiniz. 



Notes:

  1. Görülen o ki BDDK’ya göre değil.
  2. GPU’lar genellikle megahash/sn ile ifade edilirken, bir kaç bin dolarlık ASIC’ler ile terahash/sn hızlarını görebiliyorsunuz.
  3. Kabaca bu şekilde, yoksa bankacılık teknolojisinin geldiği nokta itibariyle faiz, kredi, yatırım vs. bir çok işlevi mevcut. 
  4. Transferin tamamlanması için, genelde ürün/hizmet sağlayıcıları 3 adet doğrulama beklerler, 1 saatin altındaki bir sürede bu da tamamlanır.
  5. Tabii ki arada büyük miktarda vurgunlar gerçekleşebilir. 
  6. Reddit’te hemen her gün yüklü miktarda Bitcoin’lerini çaldıran ya da kaybeden insanların haberlerini alıyoruz. Örneklerin sıralandığı bir Reddit başlığı.